Sağlığın kaynağına inip, turizmin zirvesine çıkmak

26 Aralık 2013/ emlakwebtv
Otelcilik, devre mülk ve devre tatil gibi alanlardaki 17 yıllık tecrübesiyle yola çıkan Karaderili Grup, Türkiye’de son yıllarda her kesimden insanın sağlıklı yaşam için tercih ettiği Termal turizme yatırım yapmanın meyvesini toplamaya başladı.
Türkiye’nin en önemli tatil bölgelerinde en modern, en ekonomik ve en konsept tatil imkanlarını sunan Karaderili Grubun tesisleri her kesimden ve her yaş grubundan tatilciyi ağırlamayı hedefliyor.
Parolalarını sağlığın kaynağına inerek, turizmin zirvesine çıkmak olarak belirleyen Karaderili Grup, sadece Termal turizmin değil yemeğinden, animasyonuna, konforundan, farklı alternatiflerine kadar tatil anlayışının tüm nimetlerinden faydalandıran tesisler inşa ediyor. 
3’ü hizmette, 2’si geliyor
Karaderili Grup’un turizmde önemli bir marka olmasını sağlayacak tesislere gelince... İlk tesisini Kuşadası’nda Holiday Leisure Club adıyla açan şirket Bodrum’un incisi Akyarlar’ın mavi bayraklı denizine nazır MioBiancoResort’le ikinci yatırımını yaptı.
İlk termal yatırımını, işletmesini devir aldığı Kütahya Emet’teki Emet ThermalResort&Spa’yla yapan Karaderili Grup, Termal turizme parmakla gösterilen bir tesise imza attı. Emet ThermalResort&Spa gerek doğası, gerekse termal suyunun faydalarıyla Türkiye’nin örnek tesisleri arasına girdi.
Şirketin diğer yatırımları da termal tesisler üzerine...
Karaderili Grup’un “Vizyon Projesi” olarak adlandırdırdığı en büyük yatırımı Termal Otel, Devremülk ve Spa Merkezi konseptinde; Yalova ili Termal İlçesi Akköy ‘de 3 etap şeklinde inşa edilmekte... Yalova ThermalPalace projemizin ilk etabı tamamlanmak üzeredir ve aynı hız Balıkesir Laguna Thermal inşaatı için de söz konusudur.
Neden termal?
Karaderili Grup bayi ve acente koordinatörü Deniz Derelli, firmanın neden geleneksel turizmle birlikte termal tesislere yöneldiği sorusuna şöyle yanıt veriyor; Termal suların binlerce yıldan bu yana bilindiği ve kullanıldığı literatürde yer almaktadır. Türkiye, termal su kaynakları bakımından Avrupa’da birinci, Dünya’da yedinci sırada olmasına rağmen, ülkemizde geleneksel anlayıştan dolayı, termal sular hep şifa arayışları olarak algılanmış ve hastalık geldiğinde hatırlanmıştır. Bu algılamanın sınırlarının daha da genişletilerek, hastalık öncesi bağışıklık sistemini ve bedeni koruyucu bir unsur olarak değerlendirilmesi daha doğru olacaktır. Ülkemiz, Termal Sağlık Turizmini katılımcılar tarafından deneyim edinebilineceği en önemli lokasyonlardan birisidir. Gerek termal ve mineral sularının zenginliği, gerekse bölgesel ayrıcalıklar, sağlık turizmini hedef alan katılımcıları cezbeden niteliktedir. Fakat, bu zenginlik ve farklılıkların ulusal ve uluslar arası misafirlere doğru aktarılması tanıtımlarının gerek devlet gerekse basın tarafından desteklenerek geliştirilmesi gerekmektedir.