İNDER: 'Konut getirisindeki düşüşün altında uygun fiyat kaygısı var'

Konut yatırımı getirisinin 5.5 yıllık aradan sonra mevduat faizlerinin altındaki seyri geçen haftanın sektör açısından en dikkat çekici gündem maddesiydi. Sektör kuruluşlarının bankaları faizleri geri çağırmaya davet ettiği bu dönemde, geri adım atılmaması halinde konut sektörünün ciddi bir yara alabileceği uyarısında bulunulmuş ve Hükümet'e de bu yönde çağrı yapılmıştı.

Sektörün çatı kuruluşundan kritik açıklama

Tartışmalar sürerken İstanbul İnşaatçılar Derneği kritik bir açıklama yaptı. Açıklamada, konut fiyatlarındaki yüzde 12.58 oranındaki artışın, yüzde 12.73 oranındaki üç ay vadeli TL cinsi ortalama mevduat faizisinin altında kalışını değerlendiren İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım bu durumu  "İnşaat firmalarının fiyat artışını dizginleyip üreticiye daha düşük fiyatlı konut sunmak istemesinin bir sonucudur..." sözleriyle değerlendirdi.

Konut geliştiricilerinin tüketicinin yanında olduğunun ispatı

Son iki yıldır her ortamda fiyat artışı yapmama gayreti ve kar marjlarından fedakarlıkla konut üretiminin sürdürüldüğünü ve yalnızca hammedelerdeki fiyat artışlarının konut alıcısına yansıtılmasına gayret gösterildiğine dikkat çeken Durbakayım: "Tüketicinin yanında olduğumuzu ve ekonomiye destek verdiğimizi söylüyoruz. Mevduat gibi makroekonomik veriler, konut üreticilerinin de elini taşın altına koyduğunu gösteren en somut örnek oldu." yorumunda bulundu.

Orta vadede tehlikeli gidişat

Nazmi Durbakayım imzalı açıklamada, tüm bu gayretlere karşın yaşananların orta vadede tehlike yaratacağı, baskı altına alınan konut fiyatlarının yay gibi fırlayabileceğini de göz önünde bulundurmak gerektiğine de dikkat çekilirken, fiyat artışının yansıtılmadığı satış bedellerinin önemli fırsatlar sunduğuna da vurgu yapıldı. Konut fiyatlarındaki hareketsizliğin kısa vadeli olduğu bilgisini veren Durbakayım:  "Kısa vadeli olduğunu düşündüğümüz bu durumun konut almak için bugün en uygun zaman olduğunu vurgulamak isterim. Biz konut üreticileri bugüne kadar olduğu gibi yine üzerimize düşen görevleri Hakk’ıyla yapacağız. Konut almak için mevcut durumdan daha geniş kitlelerin faydalanması için dayanabildiğimiz kadar dayanacağız. Hükümet, finans sektörü bize destek olduğu sürece baskı altındaki fiyatların normal seyrine dönüşmesi daha yumuşak olur. " ifadelerine yer verildi.

Satışlar gelecek vaat ediyor

Konut getirisindeki gerilemeye ve tek taraflı fedakarlık sonucu oluşan getiri düşüşüne karşın konut satışlarının olumsuz bir tablo çizmediğini ve gelecek vaat ettiğini de söyleyen Nazmi Durbakayım: "En başta konut getiri endeksini yakalayan ve burun farkıyla geçen mevduat faizinin homojen bir yapıda olmadığını vurgulamak isterim. Söz konusu getiri sağlayan mevduatların % 21’inin vadesiz, % 52’sinin ise 1-3 ay vadeli olduğunun altını kalınca çizmek gerekir. Bu tablo, söz konusu mevduattaki paraların her an alternatif yatırım araçlarına gidebilecek esnekliğe sahip olduğunu göstermektedir. " şeklinde konuştu.

Konut yatırım aracı olarak cazibesini koruyor

Nazmi Durbakayım, konuta ilginin her zamankinden fazla olduğunu ve alternatif yatırım araçları içinde de popülaritesini koruduğunu belirterek, 2010 yılında finans sektörünün kullandırdığı konut kredisinin 61 milyar TL seviyesinden, 2017 yılının ilk çeyreğinde 173 milyar TL seviyesine ulaştığını vurguladı. Bu yılın ilk çeyreğinde kullanılan konut kredilerinen toplamda 434 milyar TL'ye ulaşan bireysel krediler içindeki payının yüzde 40'a çıktığını vurgulayan Durbakayım: "Nitekim konut kavramını ‘yuva’ olarak gören Türk vatandaşı, sadece kredi kullanmakla kalmayıp geri ödeme konusunda da duyarlı bir yapıya sahiptir. Tüketici kredilerinin takibe dönüşme oranı % 4,15 iken konut kredilerinin oranı % 3,61 gerçekleşmesi bunun en önemli göstergesidir. " şeklinde konuştu.