Haydarpaşa kazılarından binlerce yıllık tarih çıktı

Restorasyon çalışmalarının devam ettiği Haydarpaşa Garı ve çevresindeki kurtarma kazılarında önemli bulgulara ulaşıldı. En çarpıcı bulgu 2 bin yıllık duvar ve üzerinde koku kolyesi bulunan bir insan kalıntısı oldu. İnsan kalıntısının tahmini yaşı ise 2 bin olarak tahmin ediliyor.

Haydarpaşa'dan onlarca mezar kalıntısı çıktı

Haydarpaşa Garı ve çevresinde Arkeoloji Müzeler Müdürlüğü denetiminde yürütülen arkeolojik kazı çalışmaları çok önemli bulgulara ulaştı. İstanbul V Numaralı Kültür Varlıklarını KOruma Bölge Kurulu tarafından 11 Mayıs'ta başlayan kazılardan şimdiye dek onlarca mezar bulgusuna ulaşıldı. 

1000 yaşında insan bulgusu

Yürütülen kazı çalışmalarında en dikkat çekici bulgu ise 2.000 yıllık bir duvar ve 1.000 yaşında olduğu tahmin edilen bir insan iskeleti oldu. İnsan iskeletinin üzerinde bir de koku kolyesi bulundu. Kazı çalışmalarının devam ettiği alanı ziyaret eden Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğhlu, Haydarpaşa'nın çok önemli bir alan olduğunu söyledi. 

İstanbul'un akar durumdaki tek Bizans Çeşmesi

Kazılarda ulaşılan bir diğer önemli bulgu ise Bizans dönemine ait bir çeşme oldu. Çeşmenin özelliğinin hala aktif halde olması olduğuna dikkat çeken yetkililer, kazı alanında bulunan su kanallarının da bu çeşmeye bağlandığını belirtiyior. Arkeologlar suyun temiz kalmasını ise o dönemdeki imar faaliyetlerindeki özene bağlıyorlar. 

2.000 yıllık duvar

Kazı çalışmaları sırasında ayrıca batı yüzü kesme dörtgen blok yaşlarla çok düzgün şekilde inşa edilmiş ve sandır duvar tekniği ile yapılmış büyük bir duvara ulaşıldı. Uzunluğu, yer yer kesintiye uğramakla birlikte 100 metreyi bulan duvarın genişliği ise 3 metre düzeyinde. Tahmini yaşı 2.000 seneyi bulan yapının 'bir sur'un devamı niteliğinde olduğu sanılıyor. 

İmparatorlara ait sikkeler

Diğer taraftan kazı alanından 2 bin adet sikke çıktı. Gümüş ve altın sikkelerin titizlikle incelenip numaralandırıldığını söyleyen yetkililer, kimi sikkelerin ise oldukça temiz durumda olduğuna dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar sikkelerin bazılarının M.S. 610 ve 641 li yıllara ve III. Konstantinos'a ayrıca Ms. 527-565 yılları ve I. Justinianus'a ait olduğu görüşünde.