Dumankaya'dan TÜİK ve MB yorumu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) konut satışları istatistikleri verilerine göre Ağustos ayında Türkiye genelinde toplam konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25 artarak 105 bin 624 oldu. Konu ile ilgili açıklama yapan Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya, bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında konut sektöründeki satışların bu yıl ilk kez arttığının altını çizdi.

TÜİK verileri 'daha iyiye gideceğimizin işareti'
Dumankaya bu yılın başından beri ülkenin içinde bulunduğu gergin siyası ortamın yumuşaması ve seçim sürecinin atlatılmasının ardından yatırımcıların yatırımlarına aynı hizla devam ettiğini söyledi. Dumankaya: 'TÜİK’in Eylül ayı sektörel güven endeksi verilerine göre, bir önceki ayda 82,2 olan inşaat sektörü güven endeksi, bu ay 83,6 değerine yükseldi. Bu artış da önümüzdeki ayların sektör için daha iyi geçeceğinin kanıtı niteliğinde.'

Siyasi belirsizlik yerini istikrara bırakıyor
Seçim ortamının ülke gündemini uzunca bir süre meşgul ettiğini, seçimlerin ardından siyasi belirsizliğin yerini istikrar ve güvene bıraktığını söyleyen Dumankaya:

'Bu şartlar altında biz, seçim dönemini geride bırakan yatırımcının, satışları hareketlendirmesini bekliyorduk. Bu beklentimiz karşılık bulmaya başladı. Yatırımcılar konuta yatırım yapma süreçlerini hızlandırdı. Dumankaya İnşaat olarak, geçen yılın aynı dönemlerine bakıldığında ciromuz; Haziran’da yüzde 62, Temmuz’da yüzde 36, Ağustos’ta ise yüzde 15 arttı. Satılara baktığımızda ise bir önceki yılın aynı ayına göre satışlarımız; Haziran’da yüzde 12, Temmuz’da yüzde 11, Ağustos ayında ise yüzde 19’luk bir artış gösterdi.'

Dumankaya'dan MB faiz yorumu
Dumankaya Merkez Bankası'nın faiz kararlarına ilişkin yorumunda da şu ifadeleri kullandı: 'Merkez Bankası Eylül ayı Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir haftalık repo faizini değiştirmeyerek yüzde 8,25'te sabit bıraktı. Borçlanma faizini yüzde 7.59'de bırakan MB, borç verme faizini ise yüzde 11.25'te tuttu. Merkez bankasının kararları tüm piyasanın beklentisi doğrultusunda gerçekleşti ve kurum faiz koridorunu sabit tuttu. Bu noktada ekonomik tablonun daha iyiye gidebilmesi için sıkı para politikası ve mikroihtiyati kararların sürdürülebilir olması gerekir.'