Deprem zayıf zeminlerde büyük can kaybına yol açacak

Daha önce, Kanal İstanbul projesinin güzergahı üzerindeki yapılaşma planını "deprem riskinin büyüklüğü" sebebiyle eleştiren Prof. Dr. Naci Görür, Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenen 17 Temmuz Yıldönümü etkinliğinde konuştu. Prof. Görür, İstanbul'da beklenen büyük depremin etkisinin özellikle kötü zeminlerde daha yıkıcı olacağına işaret etti. 

6 büyüklüğündeki deprem dahi büyük kayıplara yol açacak

Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da beklenen büyük Marmara Depreminin önemli kayıplara yol açacağını ve en önemli sorunun da zeminin sağlamlığı olduğuna dikkat çekerek, beklenen depremde Sarıyer'in fazla hasar alacak yerlerden biri olduğunu belirtti. Bölgeyi oldukça sorunlu olarak tanımlayan Prof. Görür: 

"Sarıyer’de gerçekleşebilecek 6 büyüklüğündeki bir deprem dahi büyük can kayıplarına yol açar. 8 büyüklüğünde oluşabilecek bir depremde ise yollarda 10 santim derinliğinde çukurlar oluşacak, ağır eşya yerinden oynayacak, alt yapı tamamen çökecek, binaların sağlam kalma olasılığı yok denecek kadar azdır. Basit yapıdaki binalar tamamen çökecektir" ifadelerini kullandı.

Bina yenilemekle olacak iş değil

Prof. Görür, yalnızca yapı stokunun yenilenmesiyle bir kenti depreme karşı güvenli hale getirmenin olanaklı olmadığına da dikkat çekerek: "Deprem odaklı kentsel dönüşümü tehlike analizi, risk analizi, risk azaltma ve afete hazırlık işleri tamamlandıktan sonra gerçekleştirilebilir..." dedi. 

Kanal İstanbul uyarısı

Kesin güzergahının açıklanmasıyla birlikte gayrimenkul fiyatlarının hangi oranlarda artış yaşanacağı tartışmalarıyla yeniden ülke gündemine oturan Kanal İstanbul projesinin, İstanbul'u bekleyen büyük deprem açısından büyük bir risk oluşturduğu ortaya çıktı. Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul projesinin, depreme hazırlık açısından kritik değer taşıyan "yapılaşma yoğunluğunun düşürülmesi" ilkesi ile bağdaşmadığını belirterek: "Kanal İstanbul bir çok yerde çürük zemin içerisine yerleşiyor..." ifadelerini kullandı. 

Ulaştırma Eski Bakanı Ahmet Arslan Kanal İstanbul Deprem Kuşağı altında eleştirilerine ne yanıt verdi? Ayrıntılar için Kanal İstanbul haberimizi takip edebilirsiniz

Bölge ciddi bir deprem riski altında

Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul projesinin hayata geçirileceği güzergahın, depremden ciddi bir biçimde etkinileneceğini ve bölgede insan yoğunluğunu artıracak girişimlerin ciddi sonuçlara yol açacağını belirterek: "Deprem alarmı verilen bir yerde riski minimize edecek politikalar uygulayacaksınız. Riski artırmayacaksınız. Bunun için de yapılması gereken ilk şey bina ve nüfus yoğunluğunu düşürmek, en azından artırmamaktır..." dedi. Kanal İstanbul projesinin depremden önemli ölçüde etkilenmesi beklenen bi bölgede yoğun bir nüfus ve yapılaşma potansiyeli yaratacağını da dile getiren Görür: "Daha fazla bina, daha fazla insan, olası bir depremde daha fazla can, daha fazla mal kaybı demektir..." şeklinde konuştu.

Kanal İstanbul çürük zemin üzerinde oturuyor

Prof. Dr. Naci görür, Kanal İstanbul projesinin bir çok yerde çürük bir zemin üzerinde oturduğunu ve bilhassa projenin Marmara Denizi'ne açılan bölümünün, depremin gerçekleşeceği ana fay hattının çok yakınında yer aldığını belirterek: "Tahmin ettiğimiz deprem, Marmara Denizi'nın kıyıya yakın kesimlerinde gerçekleşecek. Düşey ve yanal hareketlere nasıl bir tolerans gösterecek, bunu bilemiyoruz. Ancak, Kanal İstanbul'un Marmara'da gerçekleştirilecek depremde çok ciddi bir sınamadan geçeceği kesin..." ifadelerini kullandı. 

Karadeniz'den Marmara'ya hızlı kirlilik transferi

Açıklamasında Kanal İstanbul projesinin bir diğer  riskinin ise Marmara Denizi'nde yaşanan kirliliğin Karadeniz'e transferi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr Naci Görür, Karadeniz'in dünyanın en kirli denizi olduğunu ve Kanal İstanbul projesiyle birlikte bu kirlilik akışının Marmara'ya yöneliminin artacağına da dikkat çekerek: "Bugün dünyanın en pis denizlerinin başında gelen Karadeniz'den Marmara'ya ciddi bir kirlilik akışı olacak. Orta Avrupa'nın tüm sanayi atıkları Tuna Nehri aracılığıyla Karadeniz'e taşınıyor. Bizim açacağımız kanal İstanbul, Karadeniz'de yer alan kirliliğin Marmara Denizi'ne akışına vesile olacak..." şeklinde konuştu. Prof. Görür, Marmara Denizi'nin zaten can çekişmekte olduğunu ve daha ciddi bir kirlilik akışını kaldıramayacağını vurgulayarak: "Ben de, Marmara'nın 1.300 metre dibine dalan, 7 saat çalışma yapan bilim insanlarından biriyim. Bu dalışlar sırasında saptadık. Marmara Denizi inanılmayacak derecede kirli..." ifadelerini kullandı.

Marmara'nın kirliliği insan sağlığına zarar verecek düzeyde

 Açıklamasında Karadeniz'den İstanbul'a doğru gerçekleşecek akışın, zaten durumu kötü olan Marmara'yı çok daha kötü hale getireceğini belirten Görür: "Bugün Marmar'nın tabanında canlı yok. Deniz aşırı kirlendi. Bu haliyle çok yakında besin zinciri vasıtasıyla insanlara zarar vermeye başlayacak..."dedi.