Stanford ve Boğaziçi Üniversitelerinden bilim insanları büyük depremlerin öncü sarsıntılar aracılığıyla önceden tahmin edilebilirliği sorusunu yanıtlamayı denedi. Araştırmada 1999 Izmit Depremi masaya yatırıldı
Boğaziçi ve Stanford Üniversitesi'nden bilim insanları İzmit Depremi'nden hareketle öncü sarsıntıların 'büyük depremin habercisi' olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorununun yanıtını aradı. Nature Geoscience Dergisi'nin Haziran 2018 tarihli sayısında yayınlanan araştırmada, deprem öncesinde yaşanan sarsıntıların daha büük bir depremin işaretçisi olup olmayacağı konusunda ulaşılan yeni bilgiler de değerlendirme kriterleri arasında yer aldı.
Araştırmayı gerçekleştiren akademisyenlerden biri olan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmaları Enstitüsü Öodezi Anabilim Dali Öğretim Üyesi Dr. Fatih Bulut, araştırmaların büyük deprem öncesinde yaşanan öncü sarsıntıların "diğer herhangi küçük depremler" gibi olduğuna dikkat çekti. Dr. Bulut öncü sarsıntıların meydana geliş şeklinde büyük bir depremin olacağını gösteren herhangi bir ayırt edici belirtiye rastlanmadığını vurgularken, büyük depremin başladığı yere çok yakın bir noktada öncü depremlerin yaşandığını söyledi. Dalga şekli ve derinliğindeki benzerliklerin 18 öncü depremin fayda aynı noktada meydana geldiği şeklindeki yoruma da atıfta bulunan Bulut,
"Bir başka deyişle, kaymanın hızla ivme kazanması 7.6 büyüklüğündeki depremi tetiklemişti. Araştırma benzer yavaş kayma olaylarının izlenmesiyle Türkiye’de ve dünyadaki diğer aktif fay hatlarında, büyük depremlerin meydana gelmeden önce zamanında uyarı sağlayabileceğini öngörüyordu. Biz araştırmamızda, bu fikri test etmeye karar verdik. Ulaştığımız sonuçlarda böyle olmadığını, 1999 Depremi’nin öncü sarsıntılarla tahmin edilemeyeceğini net bir şekilde gördük" şeklinde konuştu.
Dr. Fatih Bulut, ana depremden 44 dakika öncesinden itibaren fay hattı boyunca batıdan doğuya doğru hareket eden 26 öncü deprem tespit edildiğini ve hiçbirinin tekrar etmediğini, elde edilen sonucun ise çok parçalı kırılma modeli olarak adlandırılabileceğini söyledi. 1999 depreminin fay üzerindeki depremlerin domino etkisi ile meydana geldiğni belirten Bulut:
"Bir anlamda 1999 Depremi, fay üzerindeki depremlerin domino etkisi ile meydana geldi. İzmit’teki öncü depremlerin, Türkiye’de her sene meydana gelen binlerce küçük depremden ayırt edilebilir bir niteliği yok. Birbiri ardına meydana gelen depremlerden sonuncusu, 7.6 büyüklüğündeki depremi harekete geçirdi" ifadelerini kullandı
Uluslararası deprem bilimci Fransız Louis Geli, Marmara'yı tehdit eden deprem ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'in Marmara Denizi içinde en düşük 7.2 büyüklüğünde bir depremin beklendiği yönündeki tahminine katıldığını söyleyen Geli: "Marmara denizinin merkez kısmındaki batık kısım itibarıyla doğru. Burada kesinlikle bir deprem bekliyoruz. 7.2 ila 7.4 arasında bir deprem bekleniyor." dedi.
Geli, Marmara'nın merkez bölgesinde enerjinin 1766 yılından beri biriktiğini ve 250 yıldır biriken elastik bir enerjinin mezvu bahis olduğunu vurgulayarak: "Asıl soru, bu enerji tam olarak nerede birikiyor?" dedi. Her 20 senenin ardından daha büyük bir deprem beklemenin olanaklı olduğunu ve büyük bir depremin gerçekleşeceğinden emin olduklarını belirten Geli: "Bundan eminiz. Büyük bir deprem olacak. Bu bir ihtimal değil." şeklinde konuştu.
Marmara'nın batı kesimindeki yeni fay ve üzerindeki gaz baskısının süreci belirsiz hale getirdiğini ve batı fayının nasıl hareket edeceğine dair emin olamadıklarını söyleyen Geli: "Bölgede çok fazla sismik hareket kaydetmiştik. Ancak şimdi emin değiliz. Fayın nasıl kırılacağından da emin değiliz. Marmara'nı bu bölgesinde büyük bir deprem olacak. Kuzey Anadolu fay hattının pek çok segmenti var. Farklı sementlerse tamamen farklı şekilde davranır. Marmaranın merkezindeki deprem, batıyı tetikleyebilir." şeklinde konuştu.
Hafta içinde Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener tarafından yapılan "En az 7.2 şiddetinde deprem olacak" açıklaması, İstanbullulara deprem tehlikesini bir kez daha hatırlattı. Özener, depremin büyüklüğünün gecikmenin yaşanması halinde daha da artacağına vurgu yapmış ve: "En iyi ihtimalle 7.2 şiddetinde olacak. Paralel olarak da 3 metreye yaklaşan tsunamiler bekliyoruz. 20 sene gecikirse depremin şiddeti 7.4'e, 40 yıl gecikirse 7.5'e yükselecek. Yani birikmiş enerji daha da yoğunlaşacak." dedi.
İstanbul için yaklaşmakta olan deprem tehdidini takip, tetkik ve izleme sürecini yöneten en yetkili kurumun başındaki isim olana Prof. Dr. Haluk Özener'in açıklamaları, uzun süredir "felaket senaryosu" olarak isimlendirilen ve deprem şiddetinin 7'nin altına düşmeyeceği şeklindeki öngörüleri taşıyan bilim insanlarının sunduğu yorum ve raporlarla paralellikler taşıyor. Bununla birlikte özellikle son dönemde pek rağbet görmese de depremin şiddetinin "beklendiği kadar yüksek olmayacağı" yönündeki araştırmalar da var. Üstelik bu araştırmalardan bir tanesi de Kandilli Rasathanesi'nin işbirliği ile hayata geçirilmiş. 2016 yılında gerçekleştirilen bu araştırma kamuoyunda pek de tartışılamadan önemini kaybetmiş ve takip eden günlerde İstanbul'da beklenen depremin yeniden "bir hayli yüksek olacağı" yönündeki haberler karşısında kaybolup gitmişti.
2016 yılının Haziran ayında kamuoyu ile paylaşılan bu araştırma Avrupa Birliği Destekli MARSITE Projesi kapsamında yürütülmüştü. 8 miyar EURO'ya mal olan MARSITE kapsamında gerçekleştirilen ve Marmara-Adalar'ı baz alan deprem bölgesi araştırması 3.5 yıl boyunca devam etmiş ve faaliyet kapsamında da Avrupa'dan 21 enstitü Marmara'yı incelemişti. Gerçekleştirilen bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşılan bu araştırma Adalar fayının en fazla 7 büyüklüğünde bir deprem üretecek enerji birikimi içerdiğini göstermişti. Konuyla ilgili olarak bir değerlendirme yapan Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, bölgede biriken enerjinin en fazla 7 şiddetinde bir deprem üretebilecek düzeyde olduğunu vurgulamış ve: "Marmara fayı tek segmentten meydana gelmiyor. Her değişik segment de farklı etkinlikte deprem meydana getirebilir düzeyde. Bu da tek segmenti oluşturacağından daha düşük enerjili bir deprem anlamına geliyor." demişti. Özel, bu depremle ilgili olarak da Avcılar ve Beylikdüzü'ndeki kaymaların önemsenmesi gerektiği uyarısında bulunmuştu.
Paralel bir açıklama ise Massachusetts Üniversitesi'nden Deprem Uzmanı Dr. Reilenger'den gelmişti. 2017 yılının Mayıs ayında Marmara Depremi ile ilgili bir açıklama yapan Reilenger, depremin merkez üssünün Adalar ve Kumburgaz arasındaki fay bölgesi olacağını hatırlatarak: "Depremin şiddeti 7'yi geçmeyecek." demişti. Reilenger, Marmara Bölgesi'ndeki hareketliliğin uydu teknolojisi yardımıyla izlendiğini ve bu fayın üzerinde çalışılması oldukça zor bir fay niteliği taşıdığını vurgulayarak: "Adalar açıklarındaki fay hattında gelecekte deprem yaratması muhtemel bir enerji birikimi var. Bu fay belirsizliklerle dolu. Oluşacak depremin 7'nin üstüne çıkmasını beklemiyoruz." demişti.
Bu çalışmanın sonuçlarının kamuoyuna açıklanmasının ardından bir değerlendirme yapan Türkiye'nin en tanınmış deprem uzmanlarından olan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da, Kandilli'nin 7'den büyük deprem olmaz' sonucuna nasıl bir çalışma sonucunda varıldığını bilmediğini söyledi. 1766 yılında yaşanan depremin periyodunda Büyük İstanbul Depremine neden olan fayın iki kırık halinde oluştuğunu hatırlatan Gündoğdu: "Adalayr önündeki fay ayrı bir oluşum gösteriyor. Haritaya bakıldığında da buradaki fay düşey görünüyor. Düşey olan fay ancak 1894 depreminin oluşabileceği bir yapı. 1894'den bu yana 120 yılı aşkın bir geçmiş var. Bu süreyi hesaplarsak 1894 depreminin hasara bakarak değerlendirildiği zaman 6.5-7 büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor" ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul Depremi'nin düşük şiddetinde gerçekleşeceğine yönelik haberlerin hemen ardından kamuoyuna yansıyan haberler ise tam tersi yönde değerlendirmelerde bulunuyordu. Fransız Le Suroit Gemisi'nin yaptığı ölçümleri baz alan bu haberlerde de özellikle Bakırköy, Eminönü, Fatih, Avcılar, Büyükçekmece ve Zeytinburnu gibi ilçelere önemli uyarılarda bulunuluyor ve kimi bölgelerde 9 şiddetine uzanan bir büyüklük sergileyeceğine dikkat çekiliyordu.
Kargir ne demek? Kargir ev nedir?
Kargir ev terimi tapu kaydında, imar barışı kentsel dönüşümde ve belediyelerde, çok eski binalarda kullanılan avlulu yığma yapı Kagir ev ne demek detaylarıyla bu yazıda!
Metrobüs Hatları
Metrobüs hatları İstanbul'da 2007'de Topkapı-Küçükçekmece arasında hizmete başladı, bugün ise 45 durak arasında günlük 800 bin yolcu taşıyor.
Kartal metro durakları
26,5 kilometre hat üzerinde toplam 19 istasyondan meydana gelen Kartal metro hattı günde 18 saat hizmet veriyor. Kartal metro durakları, istasyonları, kartal metro saatleri ve daha fazlası bu yazımızda!
İZBAN durakları
İZBAN durakları, sefer saatleri, İZBAN durakları haritası ve İZBAN özelliklerine haberimiz detayından ulaşabilirsiniz
4. Levent nereye bağlı
İstanbul'un yoğun ve ana noktalarından birisi olan 4. Levent nereye bağlı? işte yanıtı
Eskihisar Topçular feribot saatleri ve ücretleri
Eskihisar Topçular feribotlarında 24 saat aralıksız olarak en fazla 20 dakika aralıklarla seferler yapılıyor. İşte Eskihisar Topçular feribot saatleri ve ücretleri...
Decathlon nerelerde var?
Türkiye'de her sene yeni mağaza açmaya devam eden Decathlon, 5 bölgede toplam 29 mağazaya sahip. Peki, Decathlon nerelerde var? Tüm detaylarıyla bu yazımızda!
Kelebekler Vadisi Konya Nerede, Nasıl Gidilir?
Konya Selçuklu Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kelebekler Vadisi Konya nerede, nasıl gidilir? Giriş ücreti ne kadar? detaylar bu yazımızda!
Bershka Türkiye Mağazaları
Bershka Türkiye Mağazaları İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir ve Mersin'de bulunuyor. Bershka Türkiye Mağazaları adres ve telefon numaraları haberimizde
Eminevim taksit hesaplama!
Eminevim ev sahibi yapıyor. Peki Eminevim taksitleri nasıl hesaplanıyor? Eminevim taksit hesaplama haberimizde