35 ilçeden 19'u Kanal Adası içinde kalacak

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan tarafından kesin güzergahı açıklanan Kanal İstanbul projesi, İstanbul'da yeni bir adanın oluşumuna yol açacak. İstanbul Boğazı ile hayata geçirilmesi halinde Kanal İstanbul hattı üzerinde kalan geniş bölgede oluşacak yapay ada ise, bu bölgedeki kalkınma hamlesinin odak noktasında oturacak. Yapılan ölçümlere göre yaklaşık 1000 kilometrekarelik alan bu yapay adanın içinde kalacak. 

İstanbul'un Kanal İstanbul Adası

Yeni Şafak'ta yer alan Kenan Biter imzalı habere göre, hayata geçirilmesi halinde Kanal İstanbul projesi, Avrupa Yakası'nda yeni ve devasa bir ada oluşturulmuş olacak. 3. Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi diğer mega yatırımlarla entegre olması beklenen bu yapay adanın sınırları içinde İse İstanbul'un 35 ilçesinden 19'u yer alacak. Ölçümler Avrupa Yakası'nda yer alan ilçelerden Silivri, Çatalca, Büyükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü ve Esenyurt'un ada içinde yer almayacağını gösteriyor. Buna karşın, İstanbul Avrupa'da yer alan Arnavutköy, Bahçelievler, Bağcılar, Başakşehir, Güngören, Küçükçekmece, Fatih, Zeytinburnu, Esenler, Gaziosmanpaşa, Sultangazi, Bayrampaşa, Eyüp, Bakırköy, Beşiktaş, Beyoğlu, Kağıthane, Şişli ve Sarıyer gibi ilçeler bu ada sınırları içinde yer alacak. 

Kanal İstanbul'da dev bütçe sorunu

İki hafta önce kesin güzergahının açıklanmasının ardından kimi ilçelerde ani fiyat hareketleri ve değerlenmelere yol açan Kanal İstanbul'da bir diğer problem ise proje için ihtiyaç duyulacak bütçenin nasıl oluşturulacağı olacak. Sondaj çalışmalarının yapıldığı projede ihale öncesinde hangi yöntem ile hayata geçirileceği sorusu önemini korumaya devam ediyor. Finansman rakamlarındaki büyülük sebebiyle, yap-işlet-devret modeli yerine kamu-özel iş birliği modelinin uygulanması olası olarak görülüyor. Konuyla ilgili tüm sorular, ihale takviminin açıklanması ile birlikte netleşme şansına kavuşacak. 

Kanal İstanbul'da kâr zarar hesabı tutar mı?

Ekolojistlerin projenin doğal yaşam üzerindeki etkileri ve deprem uzmanlarının ise güzergahın deprem bölgesi üzerinde gerçekleşmesi vesilesiyle yönelttiği eleştirilere karşın Kanal İstanbul ihale sürecine doğru yürüyor. Özellikle İstanbul Boğazı'nın ağır yük gemi geçişlerinden arındırılması ilkesinden hareketle geliştirilen projenin, Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Bağcılar gibi güzergah üzerindeki ilçelerde de ciddi değerlenmelere yol açması bekleniyor. 3. Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi diğer mega projelerle birlikte Kanal İstanbul'un, kentin bu bölümleri üzerinde büyük bir ekonomik değer yoğunlaşmasına yol açması bekleniyor. Bu olumlu niteliklerinin yanında özellikle ekolojistlerin "dünyanın en kirli denizi" olarak tanımladığı ve Karadeniz'e komşu ülkelerin sanayi atıklarının yoğun biçimde akıtıldığı Karadeniz'den Marmara'ya doğru kontrol dışı kirlilik akışına yol açması faktörü mega projenin olumsuz niteliklerini başında geliyor. Diğer taraftan 1. derece deprem riski taşıyan ve büyük İstanbul Depremi'nin beklenen merkezi üssüne yakınlığıyla dikkat çeken bir hat üzerinde inşa edilmesinin sakıncalarına da dikkat çeken deprem uzmanları da kentleşme yoğunlaşmasındaki artış ve sulak zemin uyarısında bulunuyor.